0322 233 01 01

0536 480 80 90

Kumanda nasıl işler ?

Uzaktan kumadanlar hiç bir kablo bağlantısı olmadan teknolojik cihazlarımıza komutlar gönderip onları yönetmemizi sağlar. Kısaca televizyon uzaktan kumandaların tarihine değinecek olursak;
 

İlk televizyon uzaktan kumandası 1950'lerin ilk yarısında Zenith Radyo Şirketi tarafından geliştirildi. "Lazy Bones" (Türkçe:"Tembel Kemikler") olarak anılan bu uzaktan kumanda televizyona bir kablo ile bağlanmıştı. Bu ağır uzaktan kumandayı daha kullanışlı hale getirmek için 1955 yılında “Flashmatic” denen kablosuz uzaktan kumanda geliştirildi. Flashmatic’in çalışma prensibi bir fotoelektrik hücre üzerine ışın demeti gönderilmesine dayanıyordu. Ne yazık ki, hücreler başka ışık kaynaklarından gelen ışıkla uzaktan kumandadan gelen ışını ayırt edemiyordu. Ayrıca kumanda ışınının tam olarak hücre üzerine doğrultulması gerekiyordu.

1956 yılında Robert Adler, “Zenith Uzay Kumandası” adıyla kablosuz bir uzaktan kumanda geliştirdi. Kanalı ve ses şiddetini değiştirmek için mekanik ve ses ötesi tekniğini kullanıyordu. Kullanıcı uzaktan kumanda üzerinde bir düğmeye bastığında mekanik olarak meydana gelen çarpma sesi (her bir kanal için farklı frekansta) televizyon tarafından tespit edilip kanalın değiştirilmesini sağlıyordu. Transistörün bulunması ve piezoelektrik kristalleri içeren uzaktan kumandaların geliştirilmesi ile bu teknik daha ucuz ve kullanılabilir hale geldi. Ancak kullanılan frekans insan kulağının duyabileceği ses seviyesinin üzerinde olmasına rağmen, bazı insanların sesleri duyabilmesi ve bundan rahatsız olması, ksilofon ve benzeri ses çıkaran aletlerin uzaktan kumanda ile aynı frekansta çalışabildiği ve istemsiz kanal değişikliklerine sebep olması gibi sorunlar bu tekniğin çok kullanışlı olmadığını ortaya koydu.

Televizyon kumandalarında daha fazla özellik arayışı, BBC’nin Ceefax teletekst servisini geliştirmesiyle 1970’lerin sonlarına doğru ortaya çıktı. O dönemdeki çoğu uzaktan kumanda sınırlı sayıda özellik sunuyordu. Bazen kumandalarda sadece dört tane tuş vardı: sonraki kanal, önceki kanal, ses yükseltme ve ses azaltma. Bu tür kontroller, üç basamaklı sayılarla ifade edilen teletekst sayfalarının ihtiyacını karşılamıyordu. Bir sayfanın görüntülenebilmesi için bir uzaktan kumandanın, sıfırdan dokuza rakam tuşlarına ve buna benzer başka kontrol tuşlarına ihtiyacı vardı. Başlangıçta kablolu olan teletekst kumandalarınının, kullanımın devam etmesiyle birlikte, kablosuz olmasına ihtiyaç duyuldu. Bu nedenle BBC mühendisleri, bazı televizyon üreticisi firmalarla görüşerek 1977-78 yıllarında daha çok özellik içeren ilk kablosuz uzaktan kumanda örneklerini geliştirdi. Bu şirketlerden bir tanesi olan ITT daha sonra kendi adıyla anılacak olan ITT kızılötesi iletişim protokolünü geliştirmişti.

Peki televizyon uzaktan kumandası nasıl çalışır?
Uzaktan kumandalar sinyalleri iletmek için kızılötesi ışınları kullanır. Kızılötesi nedir sorusuna belli bir dalgaboyu aralığındaki ışık türüdür cevabı verilebilir. Kızılötesinin dalgaboyu 750nm ile 1mm arasında değişebilir.
Bu dalga türüne kızılötesi denmesinin sebebi ise görülebilir ışık türlerinin içinde en uzun dalgaboyuna sahip olan kırmızı ışıktan da uzun bir dalgaboyuna sahip olmasıdır.


Televizyon uzaktan kumandasının ana parçalarını sıralarsak;
Tuşlar, mikro işlemci, entegre devre, kızılötesi ışık yayan bir led lamba, rezonatör, transistör

 

Uzaktan kumandalar sinyalleri taşımak için ışığı kullanmaktadır. Kumanda vericidir ve yönetilen cihaz alıcıdır.

Uzaktan kumandalar pille çalışır ve pilden alınan enerji devre kartına aktarılır. Bu devre kartı cam elyaftan yapılmış ve üzerine bakır tellerden oluşan bir elektronik devre işlenmiştir.
Herhangi bir tuşa bastığımızda devre kartında bulunan devreler farklı frekansta titreşimler yayar.
Kumandada bulunan rezonatör farklı titreşimleri tanıyarak mikro işlemciye iletmekle görevlidir. Mikro işlemci rezonatörden gelen titreşimleri bir ve sıfırlardan oluşan dizi ile kodlar. Her tuşun devresi için ayrı bir kodlama vardır. Bu şekilde kodlanan sinyal yükseltilmek üzere transistöre gönderilir. Transistör elektrik sinyalini kuvvetlendirerek led lambasına gönderir. Led'e gelen bilgiye göre lamba yanıp söner. Bu durum çok kısa bir süre içinde gerçekleşir.

İnsan gözü led lambasında olan bu dalga boyundaki ışığa duyarlı değildir. Dolayısı ile insan gözü, kızıl ötesini algılama yeteneğine sahip değil. Bu nedenle uzaktan kumandanın televizyona gönderdiği sinyalleri görmeniz imkansız. Ancak dijital fotoğraf makinelerinin sensörleri dalga boyları 940 ile 950 nanometre arasında değişen kızıl ötesi ışığı algılayabiliyor. Kumandanın ait olduğu cihazdaki kızılötesi alıcıda bu ışığı görür. Bu sayede cep telefonu kamerası ile kumandanın ledinde yana ışığı görmeniz mümkündür.

Kumandanın ait olduğu cihazın ön tarafında kızıl ötesi ışığı algılayan alıcı kodlanmış bilgiyi çözerek komutların yerine gelmesini sağlıyor.


Facebook Twitter Google+ LinkedIn Pinterest Addthis